YIL:1 SAYI:5 01-31 OCAK 2011

 

1.SAYFA

15.12.2010 09:38


         
Yağışlar Ençok Çiftçilerin Yüzünü Güldürdü

Yurt Genelinde Son yıllarda yaşanan kuraklık nedeniyle büyük sıkıntı yaşayan  çiftçilerimiz yağmur yağması ile sevince boğuldu.
Keysun ovası Çifçileri, su ile buluşan tohumun hayat bulacağını belirterek yağışların çok iyi şekilde devam ettiğini bu şekilde devam ettiği taktirde çok verimli ürünler alacaklarını belirttiler
Mevsimin kurak geçmesi nedeniyle büyük endişe yaşayan birçok çiftçimiz yağmurun yağmaması nedeniyle ekin ekmemişti. Ekin eken çiftçi ise yağmur bekliyordu. İki günden bu yana süren yağış ile toprak suya doydu.Yağışlar ile birlikte toprağın yumuşadığını ve sürülmeye el verişli hale geldiğini kaydeden çiftçilerimiz; “Yaz mevsimi oldukça kurak geçti. Bu sebeple tarım arazileri adeta beton gibi olmuştu. Kuru toprağı sürmek imkânsızdır. Bu sebeple çiftçi yağışları bekliyordu. Bir aya yakın bir süredir çiftçiler yağmuru bekliyordu. Yağmurlar ile birlikte yumuşayan toprağı sürmeye başlayan çiftçiler çalışmasını sürdürüyor. Şu anda ben tarlamı sürüp buğday ekimi yapıyorum. Geçen yıla oranla tarlalar bu yıl daha geç sürüldü. Bu nedenle olası kar yağmasından önce çiftçiler çalışmalarını tamamlamaya çalışıyorlar" şeklinde konuştular.

Ovamızda Hububatın En Çok Yağmura İhtiyacı Olduğu Bu Ayda Yağışın Olması Çiftçinin Yüzünü Güldürdü. Çiftçiler ovamızdada Hububatın En Fazla Mayıs Ayında Yağmura İhtiyacı Olduğunu Belirterek, "Bu Ayda Arpa ve Buğday Başak Çıkarır. Bu Ayda Yağmur Yağması Demek O Başaklardaki Tanenin Zamanına Göre Olgunlaşması Demek.

                                                                                          Haber:

..............................................................O.............................................................

 

 

Belediyemizin aldığı karar ile kütüphanedeki kitapların bir kısmı lisemizin kütüphanesine geriye kalan kısmı ilköğretim okulumuzun kütüphanesine hibe edildi...Belde halkımıza geçmiş olsun belediyemizin kütüphanesi artık yok..
                                                                                          Haber:
 

..............................................................O.............................................................

 

Beldemizde Hac farizesini yerine getirmek için kutsal topraklara giden Vakkas OĞUZ, Fatma OĞUZ ve Ayşefatma YÜCEL hacı olup kutsal yerleri ziyaret ettikten sonra beldemize döndüler .

 Keysun birlik gazetesi olarak hactan dönen hacılarımızın hoşgeldiniz diyoruz..Allah Hac farizesini kabul etmesi temennisinde bulunuyoruz.

 

..............................................................O.............................................................

 

 

 -----------------------------------------------------------------O--------------------------------------------------------------

KEYSUNLU_02

 

              MARİFETNAME VE KİŞİLİK ANALİZLERİ

      18. yüzyılda yaşamış ünlü bilim adamı ve mutasavvıf Erzurumlu İbrahim Hakkı'nın (1705-1771) Marifetname'si ansiklopedik bir kitap olması İtibariyle, fizyognomiye de büyük yer vermiştir. Olgun bir mutasavvıf olan İbrahim Hakkı, çok sayıda (bazı araştırmalarda bu sayı 15, 30, 50 ve hatta 70 olarak geçmektedir) eser yazmıştır. Bu eserler arasında en meşhur olanı ise Marifetname olmuştur.
      İbrahim Hakkı Hazretlerinin Mârifetname isimli kitabından alınmış olan bu yazı, insanların dış görünüşüne göre karakter analizi yapılan İlmi-Simyâ'nın kullanmış olduğu bazı kriterlerdir...

1. Boyu uzun olan saf akıllı olur.
2. Boyu kısa olanın hilesi çoktur.
3. Orta boylu olan kişi akıllı ve güzel huylu olur.
4. Saçı sert olan keskin zekâlı olur.
5. Saçı yumuşak olan ebleh ve arsız olur.
6. Saçı sarı olanın işi gücü kibir ve gazaptır.
7. Saçı kara olanda sabır vardır. Böyleleri ile yakınlık kurmaya bak.
8. Saçı kumral olan ise güzel, huyca eşsizdir.
9. Saçı seyrek olan ârif ve zarif bir kişidir.
10. Saçı çok olan kadının anlayışı kıt olur.
11. Başı küçük olan kişinin aklı da az olur. Böylelerine sakın sırrını söyleme.
12. Başı büyük olanın aklı çok olur.
13. Başının üstü yassı olan keder çekmez.
14. Başının cildi sağlam olan hayır işler; şer işlemez.
15. Başı kel olana yakın olma. Böylesinden sakın ki, kötü huylu olur.
16. Alnı dar olanın ahlakı da dar olur.
17. Alnı yumru olan kötü ve aldatıcı olur.
18. Alnı enli olanın kötü huyluluğu hastalık gibidir(ondan gitmez).
19. Alnı düzgün olan kişiyi emniyetli bil.
20. Alnı kırışıksız olan şüphesiz tembel olur.
21. Alnındaki kırışıklar uzun olan anlayışlı olur. Kırışığı az olan cömert olur.
22. Kaşları arası kıvrımlı (kırışık) olan kişi baştan sona gam yüklüdür.
23. Kulağı büyük ve enli olan cahil ve tembel olur.
24. Kulağı küçük olan hırsızdır. Kulağı orta büyüklükte olan ise dürüsttür.
25. Kaş ucu ince olanın işi gücü fitnedir.
26. Kaşı çok kıllı olan gönlü kırık ve kederli olur.
27. Kaşı açık olan dürüsttür. Kaşı çatma ise hırsız olur.
28. İnce kaş güzeldir ama bunun da uzunu kibirlilerde bulunur.
29. Kaşı kavisli olan her zaman dilber olur.
30. Gözün çukur ve eğik olması kibirlilik alâmetidir.
31. Kara gözlü olanlar itaatkâr olur. Gözün kanlı olması ise yiğitlik alametidir.
32. Gözleri gök olan zekîdir. Ela gözlü ise edebli olur.
33. Gözü küçük olan hafif bir kişiliğe, gözü büyük olan ise zarif bir kişiliğe sahiptir.
34. Gözü yumru olan hasetçi olur. Gözü orta büyüklükte olan gerçek dosttur.
35. Kıpık gözlü olan yaramaz ve çirkin olur.Bakışı gevşek olan ise süslü olur.
36. Noktalı göz ok gibidir. Böylesinin gözü başkasına çok değer (nazarı dokunur).
37. Tek gözlüye yakın olma; sık bakan ise emniyetli sayılmaz.
38. Şaşıya hiç bakma ki sana eğri (kötü düşünerek) bakar.
39. Gözü güleç olan güzel olur. Kirpiği sık olan ise eşsizdir.
40. Yüzü büyük olan hastalıklıdır. Küçük yüzlü olmak ise kibir alametidir.
41. Yüzü yumru olan ahmak; yassı olan güzel olur.
42. Yüzü arık olan borcuna sâdık değildir. Yüzü etli olan ise sakil olur.
43. Yüzü hayli uzun olan konuşurken yalan konuşur.
44. Yüzü sert olanın genellikle sözü acı olur.
45. Yüz, değirmi gerekir. Dolunaydan parlak olmalıdır.
46. Tebessüm eden bir yüze bakanlar rahatlık bulup kam alır.
47. Benzi kızıl olan edeblidir.
48. Benzi sarı olan hastalıklı; siyaha çalan ise tevekkel olur.
49. Gözleri gök veya mâvi olursa ondan uzak olmaya bak.
50. Rengi ortada olan yüz hem ak hem kızıl olur (yanak ve alın).
51. Burun biraz uzun ise sâhibinin anlayışında biraz kıtlık vardır.
52. Burnu kısa olanın içinde korkusu çok olur.
53. Burnunun ucu top olan kişi neşeli olur.
54. Burnunun ucu ağzına yakın olan adamdan kendini sakın.
55. Burun delikleri geniş olursa, kibir ve haset alametidir.
56. Burnunun iki kanadı hareketli olan kişide kahır ve inat bir aradadır.
57. Burnu geniş olan kişide şehvet hastalık halini almıştır.
58. Burnu eğri olan kişi himmette bulunmayı düşünür.
59. Ağzın küçük olması güzelliktendir ama böyle kişi korkak olur.
60. Ağzı büyük olan yiğit eğri olan ise kötüdür.
61.  .........
62.  .........
63.  .........
    Bu sıra uzadıkça uzuyor

 2011 Yılın'da Konut ve Nüfus Sayımı Yapılacak...
 

Adıyaman Valiliği toplantı salonunda Adıyaman Valisi Ramazan Sodan Başkanlığında Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi'ne ilişkin bir toplantı düzenlendi. Toplantıda, Türkiye İstatistik Kurumu Gaziantep Bölge Müdürü Ahmet Tan 2011 yılında uygulanmaya başlanacak olan Konut ve Nüfus Sayımı Sistemi hakkında katılımcıları bilgilendirdi.

Adıyaman Valisi Ramazan Sodan Başkanlığında Valilik Toplantı Salonunda yapılan bilgilendirme toplantısına TUİK Bölge Müdürü Ahmet Tan, İlçe Kaymakamları, İlçe ve Belde Belediye Başkanları ile ilgili kamu kurum ve kuruluşların amirleri ve temsilcileri katıldı.   

Toplantıda, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sisteminin bütün birimleri ilgilendiren ve işlerini kolaylaştıran bir altyapı olduğunu anlatan Türkiye İstatistik Kurumu ( TUİK) Bölge Müdürü Ahmet Tan, sistemin tam ve sağlıklı bir şekilde işlemesi için illerde ve ilçelerde kurumların yapmaları gereken iş ve işlemler hakkında da açıklamalarda bulundu. Tan, TUİK olarak yerel idarelerden isteğimiz ve olmazsa olmazlarımızdan biride numarataj sisteminin sağlıklı bir şekilde işlenerek bu bilgilerin sürekli güncellenmesidir. Adıyaman Belediyesi bunun alt yapısını gayet güzel hazırlamış ve bilgileri tek elden toplayarak, bu sistemi hayata geçirmiştir.  Adıyaman Belediyesinin yapmış olduğu bu çalışma inşallah diğer İlçe ve Belde Belediyelerimize de örnek olur dedi.   

Adıyaman’da İlçe Kaymakamları, İlçe Belediye Başkanları ve kamu kurum ve kuruluşların amirleri ile yapılan bu toplantının amacının gerçekleştirilen pilot çalışma sonuçlarını değerlendirdiklerini ve 2011 yılında yapılacak olan Nüfus ve Konut Sayımı ile ilgili bilgiler verildiğini belirten Adıyaman Valisi Ramazan Sodan, 2011 yılındaki Nüfus ve Konut Sayımı çalışmasında koordinasyon gerektiren birçok konu olduğundan ilgili kurum ve kuruluşların hassasiyet göstermeleri gerektiğini ifade etti.

Vali Sodan, “ Ülkemizde yaşayan nüfusun yerleşim yeri ayrımında büyüklüğü 2007 yılından itibaren Adrese Dayalı Nüfus kayıt Sisteminden elde edilmekte olup, demografik, sosyal ve ekonomik nitelikleri ile konutlara ilişkin bilgiler nüfus sayımları ile belirlenmektedir. Bugüne kadar düzenli aralıklar ile nüfus sayımları gerçekleştirilmiş, plan ve programlar bu sayımların sonuçlarına göre yapılmıştır. Gelecek nüfus sayımı 2011 yılında Resmi İstatistik Programı kapsamında idari kayıtlara göre yapılacaktır. 2011 yılındaki Nüfus ve Konut Sayımı, idari kayıtlar, ADNKS ve Ulusal Adres Veritabanındaki bilgilere dayalı olarak yüz yüze görüşme yöntemi ile yapılacaktır” dedi. 

                              


 
 
 
 
 
 
SAYFA

2.SAYFA

30.11.2010 09:40

   Adıyaman İl ve ilçeleri Eğitim Vakfı Başkanı Latif DOĞAN Hemşerilerimize Sahip Çıkıyor          

 
           Adıyaman İl ve ilçeleri Eğitim Vakfı Başkanı Latif DOĞAN Hemşerilerimize Sahip Çıkıyoruz Adıyaman İl ve İlçeleri Eğitim Vakfı(Adil Ev) başkanı sanatçı Latif Doğan vakıf olarak yeni kurulmuş olmalarına rağmen Sultangazide önemli çalışmalara imza attıklarını söyledi.

           Latif Doğan Adıyaman ve ilçelerinden çeşitli vesilelerle İstanbul’a yerleşmiş bir Adıyaman nüfusu kadarda İstanbul’da yaşamakta. Bu hemşerilerimiz kendilerine ait önemli sorunları var. Dünya başkenti sayılan bu metropolün dişlileri arasında muhtaç hemşerilerimizin ezilmesine bizler razı olamayız. Bu gün benim halim vaktim yerinde iyiyim ama aç hemşerilerimiz var. Yoksul ilaç alamayan parasızlıktan öğrenimini tamamlayamayan binlerce hemşerimiz var. Bunlara ulaşmak acılarını sıkıntılarını hafifletmek bizim boynumuzun borcudur.
            BESNİYE ÖĞRENCİ YURDU YAPTIRACAĞIZ
            Vakıf olarak Adıyaman’ın Besni ilçesinde Yeni kentte 4 dönüme yakın bir arsa temin ettik. Buraya 200 öğrencinin barınabileceği bir öğrenci yurdu yapmayı hedefliyoruz. Buda bizim kentimize önemli bir eğitim hizmeti olacaktır.
Sultangazi ilçemizde bir arsa temin edebilirsek iyi bir vakıf kompleksi kurmayı planlıyoruz. Burada kurulu bulunan yani sultangazide 12 dernek daha var onları da bünyesinde bulundurabilecek bir kompleks için araştırma içerisindeyiz.
Yeni kurulmuş bir vakıf olmamıza rağmen bu yıl 200 Adıyamanlı öğrencimize burs verme başarısı gösterdik. İnşallah önümüzdeki dönem bunu artıracağız.
             Sultangazide, fakir ekmeğe muhtaç aileler var, 50 aileye günlük kumanya veriyoruz. Kadınlar komisyonumuz çok aktif çalışıyor 100 kadar Adıyamanlı Hanım üyemiz Sultangazide kenar mahallelerde yoksulları gezip sorunlarını dinleyip çözmeye çalışıyorlar. Sağlık hizmetlerinin hızlı sürdürülmesi için arkadaşlarımız çaba sarf ediyor. İlaç almayan hemşerilerimizin ilaç almalarına yardımcı oluyorlar.
              HEMŞEHRİLERİMİZE YARDIM ETTİK
              Ramazan ayında 450 aileye bayramda yiyecek yardımı yaptık. Uşak ilinde de önemli oranda hemşerimiz var, Uşak’ta da 180 aileye yatak, 2000 aileye battaniye yardımı yaptık. Vakfımızda çok değerli hemşerilerimiz görev aldı, birlik beraberlik kardeşlik içerisinde hareket ediyoruz. ‘dedi.
                                                                                                             Haber:

----------------------------------------------------------------O-----------------------------------------------------------------------

  Gaziantep-Adıyaman arasında sürdürülen duble yol çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.

           Gaziantep-Adıyaman arasında sürdürülen duble yol çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. AK Parti Gaziantep milletvekili Mehmet Erdoğan'ın girişimleri üzerine, Gaziantep İl Özel İdaresi'nce yapımına başlanan Gaziantep-Adıyaman duble yolunun 37 kilometrelik Gaziantep-Yavuzeli bölümünün tamamlanması üzerine, 26 kilometrelik Yavuzeli-Araban arasındaki Karadağ bölümüne başlandı. Büyük bölümünün tamamlandığı Yavuzeli-Araban bölümünde kalan kısmın bir an önce tamamlanması için ekipler gece gündüz demeden çalışmalarını sürdürüyor.Çatboğazı Barajı'nın yapılacak olması nedeniyle, baraj sularının altında kalacak kısım dolayısıyla yol güzergahı konusunda yetkililerin kendilerini bilgilendirmelerini isteyen vatandaşlar, "Değişen yol güzergahının nereden geçeceği ne zaman belli olacak. Çalışmalara ne zaman başlanacak. Bu belirsizliğin giderilerek bir an önce bölgedeki güzergahın belirlenmesi gerekir" dediler.
           Arabanlı vatandaşlar ayrıca, Gaziantep-Adıyaman duble yol çalışmalarının bir an önce tamamlanması için hızla devam etmesine yoğun çaba gösteren Gaziantep AK Parti milletvekili Mehmet Erdoğan ve emeği geçen Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı, Gaziantep İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Cafer Yılmaz ve Gaziantep İl Genel Meclis Başkanı Ömer Nasuhi Güleç'e teşekkür ettiler.
                                                                                                                 Haber:

 ------------------------------------------------------------------O-----------------------------------------------------------------------

 Beldemizde bir pazar yeri vardı... Mithat Çetin'in evinin karşısında Lisemiz güzergahına doğru kuruluyordu.. Bu pazar yerinde ilçemiz ve diğer şehirlerden gelen satıcılar pazartesi günleri tezgahını kurmaya devam ediyor.beldemizin kadınları  ayaklarına kadar gelen  bu hizmetten gayet memnunlarmış.

                                                                                                                  Haber:           

-----------------------------------------------------------------O-----------------------------------------------------------------------
                                  İHALE İLANI

            Besni Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlığından ilan olunur.


            İlçemiz Sosyal Destek Programı (Sodes) Projesi kapsamında Çakırhöyük Beldesi, Ören ve Hasanlı köylerine Çocuk Oyun Grupları ve inşaat imalatı yapım işi açık ihale usulü ile ihale edilecektir.

 1. İdarenin      
a) Birliğin Adı                          : Besni Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlığı
b) Adresi: Besni Özel İdare Müdürlüğü Hizmet Binası Besni/Adıyaman
c) Telefon – Faks Numarası     : 416 318 1015 – 318 1015
d) Elektronik Posta Adresi       :( varsa )
 
2. İhale konusu yapım işinin

a) İhalenin adı                        : Çocuk Oyun Grupları ve inşaat imalatı yapım işi.
b) Niteliği, Türü ve Miktarı        : 1 (Bir) belde ve 2 (İki) köye Çocuk Oyun Grupları ve inşaat imalatı yapım işi.
c) Yapılacağı Yer                    : Çakırhöyük Beldesi, Ören ve Hasanlı köyü.
d) İşe Başlama Tarihi              : Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 5 (Beş)  takvim günü içinde yereslimi yapılarak işe başlanacaktır.
e) İşin Süresi                          : İşe başlama tarihinden itibaren 30 takvim günüdür.

 3. İhalenin

a) Yapılacağı Yer                       : Besni Kaymakamlığı Toplantı Salonu
b) Tarihi – Saati                         : 14/12/2010 Salı günü Saat:14.30
c) Son teklif verme tarihi ve saati: 14/12/2010 Salı günü Saat: 12.00
4. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler:
4.1.1. Tebligat için adres beyanı ve ayrıca irtibat için telefon ve faks numarası,
4.1.2. Mevzuat gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi ( Belgeler İhalenin yapıldığı yılı içerisinde alınacaktır.)
4.1.3. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösterir imza beyannamesi veya imza sirküsü.
4.1.4. Gerçek kişi olması halinde, Noter tasdikli imza beyannamesi.
4.1.5. Tüzel kişi olması halinde, şirket ortaklarının hisse durumlarını ve şirketteki görevlerini belirten, son durumunu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi aslı veya tasdikli örneği.
4.1.6. 4734 Sayılı Kanunun 10. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e), (g) ve (i) bentlerinde sayılan durumlarda olunmadığına ilişkin yazılı taahhütname,
4.1.7. Şekli ve içeriği İdare Şartnamede belirlenen teklif mektubu.
4.1.8. Şekli ve içeriği ihale dökümanındaki idari şartnamede belirlenen teklif mektubu (İç Zarfa konulacaktır. Ön yeterlilik değerlendirmesi sonucu belgeleri eksiksiz olan isteklilerin dış zarfları komisyon ve istekliler huzurunda açılacaktır. Dosyaları yeterlilik alamayan isteklilerin iç zarfları açılmadan kendilerine iade edilecektir.)
4.1.9. Kesinleşmiş sosyal güvenlik borcu olmadığına dair son teklif verme tarihinden 1 ay içinde düzenlenmiş belge, (Alınacak olan belgenin kurum amirine onaylatılması gerekmekte olup, internet çıktısı borcu yok belgesi kabul edilmeyecektir.)
4.1.10. Kesinleşmiş vergi borcu olmadığına dair son teklif verme tarihinden önceki 1 ay içinde düzenlenmiş belge, (Alınacak olan belgenin kurum amirine onaylatılması gerekmekte olup, internet çıktısı borcu yok belgesi kabul edilmeyecektir.)
4.1.11. İsteklinin, son beş yıl içinde yurt içinde kamu veya özel sektörde teklif edilen bedelin en az % 70’si oranında denetlediği veyahut yönettiği idarece kusursuz kabul edilen ihale konusu iş veya benzer işlerle ilgili deneyimini gösteren ve teklif edilen bedelin %70 oranından az olmamak üzere tek sözleşmeye ilişkin iş deneyim belgesi vermesi zorunludur. Bu iş deneyim belgelerinin Çocuk Oyun Grupları ve İnşaat imalatı yapım işi iş deneyim belgesi olması zorunludur.
4.1.12.Bu ihalede benzer iş olarak Çocuk Oyun Grupları ve İnşaat İmalatı yapım işi benzer iş olarak sayılacaktır.  
4.1.13. İnşaat Mühendisliği iş deneyim belgesine denk sayılacaktır..
5. İhale dokümanı Besni Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği adresinde görülebilir ve 100.00.-TL karşılığında aynı adresten temin edilebilir. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları zorunludur.
6. Teklifler son teklif verme tarihi ve saatine kadar Besni Köylere Hizmet Götürme Birliğine teslim edilecektir.
7. İstekliler teklif ettikleri bedelin % 3’den az olmamak üzere kendi belirlenecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir.

8. İstekliler tekliflerinin, anahtar teslimi götürü bedel üzerinden verecektir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliye anahtar teslimi götürü bedel sözleşme imzalanacaktır.

9. Verilen tekliflerden geçerlik süresi, ihale tarihinden itibaren en az 30 (Otuz) takvim günü olmalıdır.

10. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif veremezler.

11. İşin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz.
12. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir.     

                                                                                                 Gürkan DEMİRKALE
                                                                                                  Besni Kaymakamı
                                                                                                     Birlik Başkanı

 

 

 

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

 

 

KÖŞE YAZARI

15.10.2010 00:25

(HALİL KARAKUŞ)

                                     KUSURSUZ DOST ARAMAYIN                                       


Hem iyilikten ve hem de kötülükten iyilik devşirebilirsek, bu en büyük maharettir. Ya da size taş atana, gül atabilme erdemliliğinden bulunmak dost kazanma yolunun en büyüğüdür.

Yaşam şartları  hepimize farklı roller sunuyor. Hepimize farklı yaşamlar ve yaşanmışlıklar... Mesela çamura bilerek adım atmıyoruz. Ama öncesinde mutlaka bir kere çamurla tanışmış oluyoruz. Sonra yaşam ve yaşam şartları  giriyor araya, insanlar, sorunlar, kavgalar, aşklar... Bir koşturmaca ki, sorma gitsin. Bir gün acil bir iş için koştururken bir de bakmışsın, aceleci tavrın ve kişiliğin yüzünden yine çamura batmışsın. Yaşam  bu...

Hayatı nasıl kabulleniyorsak öyle yaşıyoruz. Bazıları kuralsız hayat şeklini  seçiyor, kimileri de  kurallar koyuyor. Kimileri  yıkmayı ve yakmayı , kimi yapmayı; kimi acıtmayı, kimi yara sarmayı, kimi nefreti, kimi sevgiyi; kimi gülmeyi, kimi ağlamayı seçiyor. Ama ne yazık ki Mevlana'nın dedikleri bu devirde geçerli olmuyor. "Neyi arıyorsan, sen O'sundur." Zulmü arıyorsan zalim, aşkı arıyorsan aşık....

Oysa etrafımıza baktığımızda, herkes kusursuz insanı arıyor. Aradığımız gibi olsaydık, hepimiz kusursuz olmaz mıydık?

Bir bilge her gün boynuna dayadığı kalın sopanın iki ucuna astığı iki kovayı eline alıp uzaklardaki nehirden yada dereden saraya su taşırmış. Kovalardan biri çatlak olduğundan, saraya ulaşıncaya kadar suyun yarısından çoğu damlayarak azalırmış.gitigi yol boyunca sağlam kova , çatlak olan kovayı küçümser, kendisinin iki kattan fazla başarılı olduğundan dem vururmuş. Bu duruma üzülen çatlak kova aradan geçen iki yılın sonunda üzüntüsünü  bilgeye aktarmış. "Kendimden utanıyorum. Şu yanımdaki çatlak nedeniyle, sular eve gidene kadar akıp gidiyor. Çok üzüyorum seni. Beni bırak taşıma artık. Kendine işe yarayan sağlam bir kova al." demiş.

Tebessüm ederek tepki veren bilge adam şefkatle.” Olur mu öyle şey? Görmedin mi? Yolun senin tarafında olan kısmı çiçeklerle dolu. Fakat diğer kovanın tarafında hiç yok... Çünkü ben başından beri senin kusurunu, çatlaklığını biliyordum. Senin tarafına çiçek tohumları ektim.. Her gün o yolda ben su taşırken,sen farkında olmadan onları suladın. İki senedir o güzel çiçekleri toplayıp masamı süslüyorum. Senin bu eksik yönün olmasaydı, ne şu yollar hoş ve güzel kokulu çiçeklerle süslenebilirdi, ne de saray oylu güzel görünüme kavuşurdu.”  diye cevap vermiş.

 Bir Çin atasözü “kusursuz iki insan vardır” der. “Biri ölmüştür, diğeri de doğmamıştır.” İmkansızlığı anlatan ilginç bir o kadar da çarpıcı bir sözdür bu.…Öyleyse hayatın bir parçasıdır kusur. Farkında olsak da olmasak da her birimizin kendine has kusurları vardır. 

Velhasıl dünyada kusursuz insan bulmak imkansızdır. En temiz insanların bile eksik yönleri vardır. Yaşamda farklılıktan kaynaklanan güzellik olarak algıladığınız örneklere bir kez daha dikkatle bakalım. Aslında bu güzelliklerin bazılarının, kusur diyebileceğimiz unsurlar olduğunu fark ederiz. Kusur bir gerçektir ama ona nasıl baktığımız en az kusurun kendisi kadar önemlidir.

Bizler aslında bir yönüyle çatlak kovalarız.Kusurlarımızdan korkmayalım. Onları sahiplenelim... Kusurlarımızda gerçek gücümüzü bulduğumuzu bilirsek, biz de güzelliklere vesile olabiliriz…

 

 

 

 

 

 

 

3.SAYFA

30.11.2010 09:46

            SOBANIZI SÖNDÜRMEDEN YATMAYIN

 

 Kış aylarının gelmesiyle birlikte meydana gelen soba zehirlenmelerine dikkat çeken Şahinbey Belediye Başkanı Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, vatandaşları soba zehirlenmelerine karşı uyararak, yatarken mutlaka sobalarını söndürerek yatmalarını istedi.
Soba zehirlenmeleri ile ilgili belediye bünyesindeki sosyal tesislerde İl Sağlık Müdürlüğü işbirliği ile eğitim seminerleri verilerek vatandaşların uyarıldığını kaydeden Başkan Tahmazoğlu, kış aylarının gelmesiyle birlikte sobalar yanmaya başladı. Özellikle rüzgarlı havalarda sobalar ciddi tehlike arzetmektedir. Rüzgar etkisiyle sobalar sönmekte ve içerdeki oluşan karbonmonoksit gazı ile vatandaşlarımızı zehirlemektedir. Dün akşam havanın rüzgarlı olmasından dolayı yaklaşık 250 vatandaşımız soba zehirlenmesi vakasıyla karşı karşıya kaldı ve iki vatandaşımız hayatını kaybetti. Bu konuda vatandaşlarımızı daha duyarlı olmaya çağırıyorum. Gece yatarken mutlaka sobalarını söndürüp yatarak, hem kendilerini hem de çevresindeki sevdiklerini zor duruma sokmasınlar.” dedi.

                                                                                                         HABER:

 ....................................................................O...............................................................

 

                        ÇAKIRHÜYÜK  LİSESİ’NDE  ÇEVRE DÜZENLEMESİ

           Çakırhüyük lisesinin bahçesinin zemini bir kısmı ile ilgili düzenleme ve inşaat  çalışması  SODES kapsamında  geçenlerde tamamlanmıştı.

        Geri kalan kısmınıda 2 belediye (Çakırhüyük ve Kesmetepe Belediyesi) yaptırmak için gayret göstereceklerine söz vermişler.. Bekleyip göreceğiz...
 
Ayrıca  Çakırhüyük lisesinin üstünü yani üçüncü katını kaymakamımız Sn. Gürkan Demirkale yaptırmaya söz vermiş. Bu konu ile ilgili Başbakanlıkla yazışmalar devam ediyormuş.. 

                                                                                                          HABER:

....................................................................O.................................................................

        ELEKTRİKLİ CİHAZLARI KULLANMADIĞINIZ ZAMAN FİŞTEN ÇEKİN
 

Ev ve iş yerinde alacağınız küçük tedbirlerle çeşitli sağlık sorunlarına neden olan elektromanyetik radyasyondan (EMR) korunabilirsiniz. Sakarya Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Çerezci, bir program için geldiği Bursa'da, elektromanyetik radyasyonun insan sağlığını olumsuz etkilediğini söyledi.
Radyasyondan daha az etkilenmek için evlerde bazı önlemler alınabileceğini ifade eden Çerezci, ''Elektrikli cihazları kullanmadığınız zaman fişten çekin. Cihaz çalışmasa bile, fişe takılı ise elektrik alanı yayar. Çalışırken ayrıca manyetik alan oluşur'' dedi.
Çerezci, özellikle yatak odasında uyurken elektrikli cihazların fişten çekilmesini önererek, yatarken başucu bölgesinin prize yakın olmaması uyarısında bulundu.
Çerezci, yatağın altında uzatma kablosu geçirilmemesi gerektiğini de vurgulayarak, şunları kaydetti: ''Mikro dalga fırınlar çalışırken vücut, özellikle gözler, en az bir metre mesafede kalarak korunmalıdır. 2 yıldan fazla süredir kullanılan mikrodalga fırınların yaydıkları elektromanyetik radyasyon seviyesi ölçtürülmeli, kaçak seviyesi ve yaydığı EMR fazla olan mikrodalga fırınlar kullanılmamalıdır. Enerji verimliliği açısından olumsuz olmakla birlikte akkor telli ampuller en az manyetik alan yayar. Tasarruflu ampuller dikkati çekecek değerde alan oluşturur. Ancak 0,75 metreden sonra şiddetleri azalır. Florasan lambalar da tasarruflu ampuller gibi yakınlarında şiddetli alan yayarlar. Bunların en az bir metre uzakta bulundurulması gerekir.''
Ev içi kablosuz internet erişimin de EMR yaydığını dile getiren Çerezci, cep telefonundan yayılan EMR'nin de beyin dalgalarına etki ederek uyku düzensizliklerine yol açabileceğini bildirdi.

                                                                                                        HABER:

 ....................................................................O.............................................................

 

 

İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜNE TEŞEKKÜR EDİYORUZ

 
ilköğretim okulumuza besni İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından bir projeksiyon cihazı hediye edildi. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüze bu alaka ve duyarlılıklarından dolayı teşekkür ediyoruz..    

Projeksiyon Cihazları Ne İşe Yarar?

Projeksiyon Cihazları görüntülerin bir perdeye veya seçilen alana yansıtılması suretiyle görüntü izlemeye yarayan aletlerdir. Projeksiyon Cihazları markasına, özelliklerine göre değişen fiyatlarda satılır. Tüm teknolojik aletlerde olduğu gibi Projeksiyon Cihazlarında da özellikler ne kadar artarsa fiyat da o oranda artar. Birde Projeksiyon Cihazlarında isim yapmış olan markalar vardır. Bu markadaki Projeksiyon Cihazları fiyatları da marka güvencesi olduğu için daha pahalıdır. Projektör alırken kullanma amacınıza göre tercih yapabilirsiniz. Eğitim amaçlı kullanılan Projeksiyon Cihazlarında görüntü kalitesi, kontrast ve yüksek çözünülürlük önemlidir. Özellikle tıp ve mimari eğitiminde kullanılan Projeksiyon Cihazları yüksek görüntü kalitesine sahip olmalıdır. Projeksiyon Cihazlarında görüntü kalitesi arttıkça her görüntüdeki en ince ayrıntılar bile gözden kaçmadan izlenebilir. Projeksiyon Cihazı özelliklerinde projeksiyon mesafesi de dikkate alınması gereken bir özelliktir. Projeksiyon Cihazları özelliklerinde kontrast oranı ve parlaklık dikkate alınması gereken özelliklerin başında gelir. Özellikle aydınlık ortamlarda izlenmesi gereken Projeksiyon Cihazlarında bu özelliğe dikkat edilmelidir. Fakat karanlık ortamda izlenecek olan Projeksiyon Cihazlarında bu değerler düşük olsa da görüntü kalitesi bozulmaz.                                                  

                                                                                                       Haber:  

................................................................O.....................................................................

 

KÖŞE YAZARI

24.09.2010 11:36

Nevzat ÇİÇEK

                                                              BU ÜLKE

“Bu ülke” Cemil Meriç’in en sevdiğim eserinin ismidir. Ne zaman Türkiye ile bir değerlendirme yazsam muhakkak “Bu ülke” tanımını kullanırım.
Bu ülke bolluk ve bereketin, hoşgörünün, kültürel renkliliğin, cihan hakimiyetinin, kardeşliğin, sevginin ve daha da önemlisi kardeşliğin ve geleceğin adıdır.
Zaman zaman umutsuzlukların, kavgaların, boğazlanmaların adı olsa da, “Bu ülke” hiçbir zaman esaretin adı olmadı.
Düştüğünde de, ayağa kalktığında da yerde uzanırken de daima mücadeleden geri durmadı. Boğazına tekme basıldığında hiçbir şey yapamasa da tükürmeyi bildi “Bu ülke”
“Bu ülke”  milliyetçilik belasından, cahillikten, gıybetten ve başkalarına olan hayranlığından çok şey kaybetti. Kendisinin kaybettiklerini hep yanlış yerlerde aradı. Sevginin ve hoş görünün mısraları kendisinde yazılıyken, başka kaynaklardan tercüme ile farklı isimlerle öğrendi.
Mevlana, Ahmede Xani, Yunus Emre, Melayı Ceziri  gibi değerlerini öğrenmeden, Leyla ile Mecnun’u, Aslı ile Kerem’in yanına Mem-u Zin’i koyamadan, kitaplarına Romeo ve Juliet’i koyarak kültürünü öğrenmeye çalıştı
Taş avlularda doğal klimaları İshak Paşa Sarayı’nda, Diyarbakır Ulu Camii’nde, Topkapı Sarayı’nın sünnet odasında görmeden, Teknolojiye hayran oldu. Selimiye’sini, Çifte Minareli Medresesi’ni, Mardin Evleri’ni görmeden  Eyfel’e hayran oldu. Malabadi Köprüsü’nü görmeden, köprüleri geçerek gitti
“Bu ülke” Mardin’de Kasimiye Medresesi’n önündeki havuzu görmeden, Tillo’da İbrahim Hakkı Hazretleri’nin türbesindeki ışığın milimetrik çapını öğrenmeden, İstanbul Unkapanı’nda yapılan SSK tesislerinin mimari düşüncesini görmeden yaptı kutu şeklindeki dairelerini
Diyarbakır’da Ermeni komşusundan öğrendiği patlıcan kurusunun sapının kışın çorbaya et lezzeti verdiğini öğrenmeden, Siirt Büryanı’nın gastronomideki tanıtımını yapamadan, Adıyaman Pekmezi’nin şifa kaynağı olduğunu görmeden, Hatay’ın künefesini tatmadan, İzmir’in Kumru’sunu, Trabzon’un pidesini yemeden doluştu yabancı fast foodlara. Bunu yaparken simit ve çayın ilk fast food olduğunu bilmeden gitti “Bu ülke”
Dede Efendi’yi dinlemeden, Neşet Ertaş’la Şivan Perwer’i aynı kefeye koymadan, Ayşe Şan ile Müzeyyen Sener’i görmeden, Bağlama, Ney ve Tanbur’un sesinin kıymetini bilmeden, Pir Sultan Abdal ile Feqı Teyran’ın söylediklerini anlamadan Mozart’ı, Cazz’ı ve Barok müziğini öğretti “Bu ülke”nin okulları.
“Bu ülke” dağlarında silahları susturamadı, celladına aşık oldu, kardeşliğin adını dile koyamadı. Bir oyunun ki yüzyıllardır oynandığını göremedi. Yeri geldi öfkesinden girdi oyuna, yeri geldi itildi. Neyin kavgasını verdiğine bakmadan anneleri gözyaşına boğdu. Kendisine giydirilen gömleğin sürekli küçük olduğundan şikayet ederken kendisine gömleği giydireni tanımadı. Yanı başında duran geçmişini kendisine kılavuz edemedi.
“Bu ülke” artık uyanmalı. Yeni bir dünyanın peşine takılıp gidecekken kendisiyle önce barışmalı. Korkmamalı. Yılanlar ve çıyanları, aşına ekmeğine göz koyanları iyi tanımalı. Şairin dediği gibi “Tanı bunları tanı ve büyü” demeli.
“Bu ülke” artık kendisinden bekleneli yapmalı, kendisine bakan gözleri görmeli. Önce düşünmeli, hedefini belirlemeli, ayağa kalmalı ve yürümeli.Çıkan seslerin teneke sesi olduğunu, korkuların gölgeden ibaret olduğunu, hakkaniyet ile davranması gerekenlerin davranmadığını gördüğünde “Bu bizden değildir” diyebilmeli.
“Bu ülke” dualarının ve dökülen kanlarının borcunu ödemeli. “Bu ülke” artık kendine gelmeli.