2.SAYFA

2.SAYFA

30.11.2010 09:40

  Beldemizde geçtiğimiz hahtalar içerisinde   4 kişi vefat etti.. merhum ve merhumelerin isimleri aşağıdadır.    

* Vakkas ÖZTÜRK 

Çakmağın Vakkası

Osmanoların Nazlısı Nazlı TÜRLÜ

* Ali YILDIZ (Toroların Alo'su)  

Ailelerine sabırlar Kendilerine de Allah'tan Rahmet diliyoruz.

                                                                           Haber:

----------------------------------------------------------------O-----------------------------------------------------------------------

 

Vakkas Öztürk'ın ani ölümü Herkesi üzdü...

           Gaziantep'te, nakil için uygun kalp bulunamayınca ölümle burun buruna gelen  Vakkas kardeşimize pille çalışan yapay kalp takıldı. Türkiye'de yapay kalp takılan üçüncü kişi olan Öztürk, bir çanta içerisinde bulunan yapay kalbiyle hayatını idame ediyordu,ancak bu zaman sürecinde durumu daha da kötüleşmeye başladı... Kendisine gerçek kalp nakli yapılması için Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Hastanesi'nde bıçak altına yattı, ancak takılan kalbin Vakkas'ın bünyesine uyum sağlamaması ve operasyon esnasında durumunun  dahada kötüleşmesi sonucu kardeşimiz kurtulamamıştır. 

           Vakkas'ın Cenazesi bugün toprağa verildi... Allah mekanını Cennet eylesin...

 

                                                                                                              Haber:

 ----------------------------------------------------------------O-----------------------------------------------------------------------

VEKİLİMİZ SN. MEHMET ERDOĞAN'A BELDEMİZE YAPTIĞI KATKILARDAN DOLAYI TEŞEKKÜR EDİYORUZ

 

             Ak Parti Çakırhüyük belde Teşkilatı Millet vekilimiz Sn. Mehmet ERDOĞAN'a 12 Haziran 2011 genel seçimlerde başarı temennisinde bulunup, kendisini bu süreç içerisinde tüm özverileriyle destekleyeceklerini bildirdiler...

             Ayrıca sn. Mehmet Erdoğan'ın beldemiz için yaptığı ve yapacağı yardımlardan dolayı teşekkür ettiler...

                                   

     

 

                                                                                         Haber:

  ----------------------------------------------------O-----------------------------------------------

Sofraz Anıtları

 

 

İl merkezine 45 km., Besni ilçesine 15 km. uzaklıkta Üçgöz (Sofraz) Beldesindedir. 15 metre yükseklikte olan mezarın üzeri kırma taş ve molozla örtülüdür. Güneyde bulunan girişinde zeminden 5 metre aşağı inildikten sonra Dromos denilen ön girişi vardır. Ön girişin bitiminde ise mezar odası bulunmaktadır. Yaklaşık 3-4 metre ölçülerinde üzeri tonozlu ve düzgün kesme taştan yapılmış odanın içinde 2 adet lahit bulunmaktadır. Anıt mezar M. S. 2. yy. da Roma döneminde yapılmıştır. Diğeri ise 3 odadan oluşmuştur. Giriş kısmının her iki yanında ana kayaya oyulmuş mezarlar yer almaktadır.

Bu odalardan ikisi ana kayaya oyulmuş olup odaların her birinin içerisinde üçer tane lahit mezar bulunmaktadır. Üçüncü oda ise tonozlu kesme taşlardan yapılmış olup içerisinde yine bir adet lahit mezar bulunmaktadır.

Köy ve çevresinde eskiden Külşehri adında bir şehir varmış. Köydeki belli başlı yapılardan Hasan Paşa Cami, Ulu Cami, Öksüz Minare’yi ve Kaya Mezarı’nı (Höyük) sayabiliriz. Sofraz anıt mezarı M. S. 2. Yüzyılda Romalılar tarafından yapılmıştır.

                                                                                                         Haber:     

 

    İLÇEMİZDEKİ BELLİ BAŞLI HÖYÜKLER

 

1- Sofraz Büyük Tümülüs Üçgöz (Sofraz) Beldesi
2- Sofraz Küçük Tümülüs Üçgöz (Sofraz) Beldesi 3- Sesönk Tümülüsü Yeniköy Köyü
4- Atmalı Kaya Mezarları Atmalı ( Özbağlar ) Köyü 
5- Yeniköy Kaya Mezarları Yeniköy Köyü
6- Hacıpınar Yerleşmesi Çomak / Höyük Mezrası
7- Çakır Höyük Çakırhöyük Beldesi
8- Yukarı Söğütlü Höyüğü Yukarı Söğütlü Köyü
9- Taşlıyazı Höyük Taşlıyazı (Telbizek) Köyü 
10- Hozgiş Höyük Yeniköy / Hozgiş Mezrası
11- İkiz Höyük Çakırhöyük Beldesi
12- İnlice Höyük İnlice Köyü
13- Zirce Höyük Yayıklı Köyü
14- İznik Höyük İznik Köyü
15- Levzin Höyük İznik Köyü
16- Beşyol Höyük Beşyol Köyü
17- Tekağaç Höyük Tekağaç Köyü
18- Fal Höyük Kutluca Köyü
19- Kargalı Höyük Kargalı Köyü
20- Şambayat Höyük Şambayat Beldesi
21- Tavaş Höyük Aşağı Söğütlü Köyü
22- Mırıktıl Höyük Yoldüzü Köyü
23-Hementil Höyük Sarıkaya Köyü
24- Hürük Höyük Beşyol / Hürük Mezrası
25- Höyük Höyüğü Çomak / Hüyük Mezrası
26- Köseceli Höyük Köseceli Köyü 
27- Mozaikli Yapı Oyalı Köyü 
28- Sofraz (Üçgöz) Nekropol’ü Üçgöz Beldesi

29- Suvarlı Kaya Mezarları Suvarlı Beldesi  

                                                                                                   Haber:

 
 
       

 

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

 

                                                         MERHABA


Büyük, küçük, ihtiyar, Allah etsin bahtiyar.Köyden şehri, şehirden köyü özlemek… Anadolu insanının hikayesi hep bir “gurbet” hikayesidir. Her zaman bir hasret yanmıştır yüreklerinde. “Gurbet türküler” acı, acı söylenmiş efkarlı gecelerde. Uzağa gidenin gurbet hasreti ayrı bir acı, uzaktaki sevdiğini özleyenin gurbet hasreti başka bir acı olarak dillerde türkü olmuş. “Gurbet” hem gidenin içinde bir türküye dönüşmüş, hem de bekleyenin. Kimi “ekmek parası” demiş, düşmüş gurbet yoluna, kimi “okuma sevdasıyla” gurbeti kendine yol edinmiş… Gurbet ve hasret üzerine bu kadar şarkının bu kadar şiirin yazılması da, bu yürek yangınlarının mısralara dökülmesinden meydana gelmiş.

Bundan otuz yıl önce köylerde yaşayan gençlerin en büyük hayali şehre taşınmaktı… Genç kızlar köyde çalışan değil, şehirde işi olan biriyle evlenmeyi tercih ederdi. Genç gelinler köyden kurtulup şehre yerleşme istekleriyle kocalarını sıkıştırırlardı. Otuz yıl öncesine kadar köyler kalabalıktı. İnsanların bedenleri köylerinde olsa da akılları hep şehirdeydi.

Zaman değişti artık… Artık köylerde kimse kalmadı. Neredeyse herkes şehirde… Köyde kalmak istemeyip şehirlere yerleşenler bu sefer köylerini özlemeye başladılar. Köyünü, köydeki hatırlarını, arkadaşlıklarını özleyenlerin bedenleri şehirlerde olsa bile beyinleri köylerini arar oldu. “Köyümün tezek kokusunu bile özledim” diyenlerin özledikleri aslında gençliklerine dair hatıralardır.

“Köy”, hepimizin hayatında az yada çok bir hatıradır. Kimimizin çocukluğu, kimimizin gençliği, kimimizin de bayramdan bayrama el öpmek için ziyaret ettiği mekanlarda hatıralarımız vardır. Köy, ata yurdudur, baba ocağıdır… Köklerimizin yaşadığı yerdir. Dedelerimizin, akrabalarımızın yaşadığı veya mezarlıklarında yattığı yerdir.

Şehir hayatı insanları mutlu etmiş olsaydı internette yüzlerce hatta binlerce “köyümüzün web sitesi” başlıklı siteler kurulmazdı. İnsanoğlu böyle tuhaf bir varlık işte… Bir zamanlar köyden şehre bakarak hayal kuranlar, bugün şehirden köye bakınca “hasret” kokluyor…


                                                                          Bünyamin YAVER